Filiz Gökler

Camın Ateşle Dansı

Hep sevdim cam ve taşı, her haliyle, sorgusuz sualsiz. Hele bir de hayvan figürüne dönüşmüş ise tadına doyum olmaz. 🧡 İnsta da cam boncuk atölyesi gördüm, gönderdim yıldız kızlara tereddütsüz. Tanımışım arkadaşlarımı, 3 dk içinde ok işareti.

Şaloma, oksijen kondansatörü, mandrel, cam çubuklar ve mantar tozu derken önlükleri giymişiz de oturmuşuz bile ateşin başına.Ve başlamışız ateşle camın muhteşem dansına… Kareograf tabi ki biz…O an farketmedim ama camın ateşle dansı ayine dönüşmüş benim için. Çıt yok, cam eriyor, ben eriyorum. Varlığında yok olmuşum. Sabah ki fırtınadan eser kalmamış, Sonsuzluk, sakinlik, hiçlik hepsi bir arada. Ateş, cam ve ben yalnızca, bir süre… 🙏 Öyle dalıyorum ki, doğasını unutup camın, ateşin en sıcak noktasında tutuyorum. Isı yüksek, cam eriyor, akıyor, sürekli döndürmek zorundayım mandrelimi. Ne kadar uğraşırsan uğraş, yanlış yerdeysen, çabaların tekrardan ibaret sonuç vermeyen. Hocamız gelip kurtarıyor beni bu durumdan. 😊

Şalomanın orta ateşine alıyoruz cam çubuklarımızı, eriyik kıvama gelen camı sarıyoruz mandrele, alevin altında soğumaya alıp mantar tozuna gömüyoruz soğusun diye. Ve ikinci turdayız, üzerine nokta yaparak farklı renk katıyoruz. Son aşama nazar boncuğuna geçiş. Çok çok çok emek varmış bu küçücük neşeli boncuklarda…Gördüğünüz renkli, neşeli, hareketli boncuklar bizim kareografimiz… Hayatlarımız da boncuklarımız gibi doğal, neşeli ve renkli olsun.